KEYİF ALMAK
Günümüz nörobilimi, beden ve zihnin tamamen bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Beş duyuya sahip olmanın yanı sıra, bilinen altıncı bir his de var biliyorsunuz.
Hatırlayın isterseniz; sözgelimi vücut duruşu dediğimiz beden dili ve duruma göre değişen davranış biçimlerimiz; o zaman diliminde nasıl hissettiğimiz hakkında bilgi vermez mi?
Barcelona Futbol Kulübü, yüksek performans psikolojisi başkanı Rocío Pomares diyor ki;
-Elit sporcular için motivasyon eksikliği gerçekten sinir bozucu olabilir.
Nitekim spor; sporcunun çok motive olması ve yaptığı işten zevk alması gerektiği- keyif alması fikriyle paraleldir.
Ama; genel önerimiz; her zaman için, oyuncuların motive olmaya çok fazla odaklanmaması yönünde.
O zaman, yüksek performans için motive olmanın da optimum bir seviyesi var. Aşırı durumu, hırsa bürünebilir ki, başarısızlığı da beraberinde getirebilir…
SAHNE SİZİN
İzlemeye gelen seyirci ve/veya taraftar, gerçek bir şovu hak ediyor. Kısıtlı bütçeleriyle ödemelerini yaparak, tribünlerde yerini alıp destek veriyorlar.
Dikkat!
Sporcular her mücadeleye yeteri kadar motive olamadan çıkabilir… Ama spor branşı ne olursa olsun; oyuncular zevk alarak- keyif duyarak mücadelesini yapmak zorunda.
Tersini gören izleyici de taraftar da affetmez. Çünkü, o muhteşem elit sahne, hata götürmez…
Öyleyse; çıkan sonuç da çok net aslında:
-Sporcular kontrol edebileceği şeylere odaklanmalı.
Önermenin tersi de belli olmadı mı?
-Kontrol edemediğin şeyler, enerji ve zaman kaybı…
TAKIM ve BİREYSEL SPOR
Her iki gruptan da yıldız- elit sporcularım oldu…
Takım halinde çalışmak epey zordur. Takım yerine, daha doğru kabul ettiğim EKİP kullanımını tercih ederim ki, bu ayrı bir yazı konusu olsun.
Ve bilinmesi gereken en önemli ayrıntı şudur ki; ekipte yaratacağınız bireysel motivasyon, bazı oyuncular mücadeleden düşse dahi, çoğu zaman genele çar-çabuk olumlu yansıyabilir.
Mücadeleden düşen bir oyuncuyu, takım arkadaşının yaratacağı ekstra bir hareket, güçlü bir coşku veya zamanında kullanacağı olumlu yükselten bir sözcük ve/veya çığlık ile yeniden toparlayabilir.
Ki, sıkça önerdiğimiz bir duygu durumudur.
Yaptığımız hazırlıklar ile genelin mental yapısı, alacağı bu özel pratik destekler sayesinde iyileşmeye her an hazırdır. Yeter ki sporcular, bireysel olarak da ekip olarak da, ne istediklerini, amaçlarının ne olduğunu tam olarak içselleştirsin…
Bireysel sporlarda ise durum biraz karmaşık.
Sporcu ne yazık ki kendi başınadır.
Onu yükseltecek olan olumlu iç sesini doğru kullandığı ölçüde, yüksek performansına devam edebilir. Dış destek, sadece kendi iç sesi ve zamanında yaptığı, mental antrenman içindeki imgeleme çalışmalarıdır…
İmgeleme yazımızı da bir başka güne bırakmak iyi olacak sanırım…
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir