Dünyamızdaki olumlu-olumsuz her şey, otomatik olarak ekonomi ile ilgili.

Yalın bir araştırma ilgimi çekti.

Bahçeşehir Finansal Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan verilerde, ülkelerin olimpiyat başarısının ekonomiyle olan ilgisi ortaya koyulmuş.

Efe Gülkan ve Mert Uğur küçük tarafından hazırlanan verilerde; ABD 126 madalya ile olimpiyatlarda birinci sırada. ABD, ekonomi olarak da dünyanın en büyük ekonomisi nitekim.

Madalyalarda 91 tane ile ikinci sırada olan Çin de dünyanın ikinci büyük ekonomisi olarak kendini gösteriyor.

Sporcular 1896 yılından günümüze, 128 yıllık süreçte; 17.852 madalyayı ülkelerine gurur ile taşımışlar. Kıtalara göre toplam madalya dağılımına bir bakın isterseniz :

Avrupa 10.329

Amerika 3.979

Asya 2.248

Okyanusya 769

Afrika 481

Diğer ülkeler 46

Sanırım durum daha net ortaya çıktı…

Ve fakat; yazının başlığındaki ‘her şey ekonomi ile ilgili’ sözü tek başına her zaman geçerli değil. Önemli olan; aynı paralelde spor politikası sisteminizin de olması şart..

Söz ekonomiye geçmişken, hangi ekonomiden söz ettiğimizi de bilmek gerek. Nitekim, olimpik başarı elde eden sporculara muhteşem ekonomik bir destek var.

Sözgelimi; Türkiye altın madalya kazanan sporculara 1000 cumhuriyet altını, güncel değer ile yaklaşık 18 milyon 400 bin lira ödül veriyor. Paris’te altın madalyamızın olmadığını zaten biliyorsunuz.

Gümüş madalya için 600, bronz madalya için de 300 cumhuriyet altını ödülümüz olduğunu da hatırlatalım. (TL hesaplarını isterseniz yaparsınız.)

Türkiye bu miktarlar ile dünya sıralamasında üçüncü. Bizim paramız ile hesaplarsak; birinci sırada 26 milyon ile Hong Kong, ikinci sırada ise 25 milyon seviyesinde Singapur.

Peki her olimpiyatta madalyalara abone olan, bizim 128 yıllık olimpiyat tarihinde kazandığımız madalya sayısını, sadece Paris’te elde eden Amerikalı sporcular ne kadar ödül alıyor  dersiniz ?

Sadece 37 bin dolar… Kaba hesapla 1 milyon 250 bin civarında.

Sonuç aslında net :

-Madalya kazanabilmek ne kadar zor ise, ödül de o kadar büyük. Ne kadar kolay ise, ödül de o kadar normal.

(Yarın; Türkiye özünde çözüm önerileri…)

Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.

Bu haber ilginizi çekebilir