Bisiklet Federasyonu başkanını seçiyor
Türkiye Bisiklet Federasyonu’nda yarın (26 Eylül) başkanlık seçimi yapılacak.
Mevcut Başkan Emin Müftüoğlu ile Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığı görevinden ayrılan Kerim Vural’ın adaylığında yapılacak kongrede, delegeler federasyonun yeni başkan ve yönetimini belirleyecek.
Federasyonda daha önce 2004-2016 yıllarında ve 2021’den günümüze kadar başkanlık yapan Emin Müftüoğlu’nun adaylığı için 136, Kerim Vural’ın adaylığına için ise 52 delege destek mektubu verdi.
MÜFTÜOĞLU VE VURAL
Bisiklet camiası toplamda 15 yılı bulan başkanlık geçmişiyle Emin Müftüoğlu’nu yakından tanıyor.
Kerim Vural ise ben dahil bir çok kişi için tam bir kapalı kutu.
Açıkçası bu yazım öncesi, her iki başkan adayı ile de görüşmek ve yönetim listeleri, projeleri hakkında bilgiye sahip olmak istesem de sonrasında bu düşüncemden kendimce haklı sebeplerle vazgeçtim.
Hatta Ankara’da yapılacak kongreyi yerinde takip etmek arzum son dakikaya kadar sıcakken, her nedense bu kararımı da hayata geçiremedim.
(Her nedense, diyorum ama aslında burada yazamayacağım birçok nedenim var!)
Devam edelim.
Bilenler bilir, bilmeyenler için yazayım.
Bisiklet Federasyonu’nun en önemli faaliyetlerinden biri bu zamana kadar 59 kez düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’dur.
Hal böyle olunca da adaylar delegeler ve kamuoyuna en önemli mesajlarını tur üzerinden verirler.
Yaygın medyada yer bulmasa da diğer iletişim kanallarında yer alan bilgilere baktığımda gördüm ki, gerek Emin Müftüoğlu, gerekse Kerim Vural, Tour of Türkiye’ye dair önemli açıklamalarda bulunmuşlar.
Örnek verecek olursak;
Emin Müftüoğlu, 46 farklı ilde 101 gün süren müsabakalar düzenlendiklerine dikkat çektiği faaliyet raporunda, uluslararası takvimde her yıl 30’u aşkın organizasyona ev sahipliği yaptıklarını açıklarken; üç yüz sayfalık Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu değerlendirme ve medya raporuna da yer vermiş.
Buna karşılık Kerim Vural da kendi adına açtığı internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında oldukça kapsamlı projelere değinirken, Tour of Türkiye’yi dünya çapında bir marka haline getirmeyi hedeflediklerini, uluslararası medya partnerleriyle anlaşma yaparak, etkinliğin küresel tanıtımını sağlayacaklarını ve bu sayede Tour of Türkiye’nin medya görünürlüğünü her yıl %50 oranında artırmayı amaçladıklarını ifade etmiş.
Kağıt üzerinde, her iki başkan adayının da projeleri ve vaatleri oldukça iddialı ve kapsamlı.
Bakalım delegelerin tercihi ne yönde olacak?
Şu var ki, Türk bisikletinin başarılı olma adına kat edeceği çok uzun yolu ve bana göre acelesi de var.
Uluslararası arenada TUR dışında yer bulmamız ne kadar önemliyse içeride o arenaya giden yolda yapılacak bir o kadar da çok işimiz var.
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir