Bursaspor, ne zaman finansal bir sıkıntı içine düşse ‘şirketleşme’ meselesi, sihirli bir kurtarıcı gibi hep gündeme gelmiştir/getirilmiştir.
Bunu geçmişte ben de yazılarımda ve televizyon programlarımda yaptım.
1989 yılında Malatyaspor, Türkiye’de ilk şirketleşen kulüp olmuştu.
1990’lı yıllarda şirketleşme parasal darboğazdan kurtulma ile eş değer görülüyordu. Bir süre sonra kazın ayağının öyle olmadığını anladık.
Bugünlerde Bursaspor gündeminde ‘şirketleşme’ konusu yine sıcak.
ŞİRKETLEŞELİM AMA NASIL?
TFF 1.Başkanvekili ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursaspor Başkanı Sinan Bür ile görüşmelerinde ‘Bursaspor şirketleşsin, kurtuluş orada’ mealinde sözler söylemiş.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, görüşmelerde Sinan Bür ve yöneticilere benzer telkinlerde bulunduğunu duyduk.
Bunların ardından Sinan Bür ve yöneticiler, ‘Şirketleşme üzerinde çalışıyoruz. Mayıs ayındaki genel kurula getireceğiz. Orada bir karar alınabilir” mealinde açıklamalar yaptı.
Sevgili Kaptan Adnan Örnek, sosyal medyadan ‘tek çare şirketleşmek’ diye bir mesaj yayınladı.
Dolayısıyla camia bu konuya kafa yormaya başladı.
Şirketleşme ile ilgili 7 ay önce sporbursa.net’te bir yazım olmuştu.
Bursaspor şirketleşsin ama nasıl? başlıklı bu yazımı okumak için üzerine tıklayabilirsiniz.
SAHİ NE OLACAK ONCA BORÇ?
Bazı Bursasporlular, ‘şirketleşelim, kurtulalım’ havasındalar.
Bana da soranlar oluyor.
Çoğunluk şöyle düşünüyor; ‘Şirketleşelim, kurtulalım şu 1,5 milyar lira borçtan. Beyaz bir sayfa açalım.’
Peki böyle mi olacak?
Bursaspor şirketleşirse borçlarından kurtulacak mı?
Sahi ne olacak onca borç?
Cevaptan önce şunu belirtmeliyim; ben şirketleşmeye karşı değilim. Aksine öteden beri doğru kurgulanmış ve yönetilen şirketleşmenin faydalı olacağı görüşündeyim.
Üstelik şimdi şirketleşme meselesi, eskisi gibi değil.
NASIL BİR MODEL?
2022 yılı Nisan ayında 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu kabul edildi ve yürürlükte.
Bu kanun, aynı zamanda şirketleşme konusu ile ilgili olarak eskiye göre daha net bir mevzuat çizdi spor kulüplerine…
Ancak sapla samanı karıştırmamak lazım.
Bursa’nın ve Bursaspor’un normalde kabul etmeyeceği bir modele ‘öldük, bittik’ psikolojisi içinde ‘evet’ dememek lazım.
Zira bazı önde gelenler; ‘Bursaspor, finansal ve sportif olarak olabilecek en kötü duruma düşsün bırakınız. O zaman bize gelecekler.’ laflarını dost meclislerinde ettiler. Bunları duyduk.
Adnan Örnek, Bursaspor camiasının kabul edebileceği modeli, ‘Kulübün ortak değerlerinin duracağı, taraftar, kongre üyeleri, sanayici, iş adamlarının hisse alıp kulübün ortağı olacağı’ şeklinde özetlemiş.
Bunu tersten okursak, ‘belirli kişi ve grupların hegemonyası olmaz’ diyor.
Katılıyorum.
ALACAKLAR DA BORÇLAR DA DEVREDİLİYOR
Gelelim borçlar ne olacak, meselesine…
7405 sayılı kanun ve bu çerçevede çıkartılan yönetmelik, tebliğ vb. oluşan mevzuat “Spor kulüpleri, belirli bir spor dalına ilişkin aktif ve pasif varlıklarını bir bütün olarak, bir spor anonim şirketine sermaye olarak koyabilir veya devredebilir.” diyor.
Sorunun cevabı burada…
Aktif varlıklar, bilançoda kulübün mevcutları ve alacaklarından oluşan varlıklarını ifade ediyor.
Pasif varlıklar, bilançoda kulübün sermaye ve borçlarını gösteriyor.
Demek ki borçlar da alacaklar da şirkete devrediliyor.
Şirketleşince borçlar sıfırlanmıyor, bitmiyor.
MAYIS GENEL KURULUYLA BİRLİKTE SÜPER LİG YÜRÜYÜŞÜ BAŞLAMALI
Lig henüz bitmedi ama oradan çok Mayıs ayındaki genel kurula odaklanmak lazım.
Bursaspor bu genel kuruldan, şehir ile bütünleşmiş, şirketleşme, borçların yönetimi vs. ne varsa bir esasa bağlamış güçlü bir yönetimle çıkmalı.
Bursaspor mayıs genel kurulunu ‘Süper Lig Yürüyüşü’ne başlamış bir kulüp olarak tamamlamalı.
Başka çare yok.
Şirketleşme konusunda genel kurula kadar ortaklık yapısı, pay sahipliği, kimlerin hakimiyet elde edeceği gibi bir çok önemli meseleyi yine yazılarımda ele almaya çalışacağım.
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir