Bu eleştiri karşısında iki temel savunmam var;
- Devrimler en zor zamanlarda yapılır. Bir daha böyle günler yaşamamak için finansal yapıyı düzeltme mecburiyetindeyiz.
- Ali Ay, basın toplantısında Bursaspor’da şirketleşmenin kırmızı çizgisi olduğunu söylemiş, ben de yazdığım yazının sonunda ‘bu konuyu etraflıca tartışmalı’ demiştim.
Öyleyse başlayalım.
DERNEKLER MEVZUATINA GÖRE ZORDU
Spor kulüpleri geçen yıla kadar dernekler mevzuatı ile yönetiliyordu.
Bu yapıda bir kulübü borç batağına sürükleme yetkisine sahip olan yöneticilere, sorumluluk yükleyemiyor ve hesap soramıyorduk; yaptırım yoktu veya çok yetersizdi.
Bu düzen sebebiyle; futbolumuzun ve Bursaspor Kulübünün geldiği nokta malumunuz; enkaz…
Şirketleşme sadece profesyonel dallar için kısıtlı şekilde mümkündü.
Nitekim 1989 yılında Malatyaspor A.Ş. ile başlayan süreçte, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor dışında borsaya kadar ulaşabilen örnek göremiyoruz.
7405 SAYILI KANUN İLE GELEN YENİ DÖNEM
2022 yılı Nisan ayında 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu kabul edildi.
Bu kanun kulüplerin yönetiminde genel kurul, yönetim ve denetim kurulunun oluşumu, toplanması, görev ve yetkileri, tutulacak defterler vb. konularda Dernekler Kanunu ve Medeni Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağını öngörmüştür.
Bu yönleriyle eksik, eski denilebilir ve eleştirilebilir.
Bizim bu yazıdaki konumuz olan şirketleşme konusu ise bu kanun ile eskiye göre daha net olarak düzenlenmiştir.
Zaten kanunun esas amaçlarının başında spor kulüplerinin içinde bulunduğu mali sorunları çözüme kavuşturmak var.
Kulüpler yeterli düzeyde gelir üretememesine rağmen gider ve harcamalarını kontrol edememeleri sebebiyle finansal bataklığa batmışlardır; bunu düzeltmek amaçların başında geliyor.
7405 sayılı kanun ve buna bağlı olarak oluşturulan mevzuat (yönetmelik, tebliğ vb.) ile şirketleşme, yetki ve sorumluluklar, yaptırımlar, cezalar düzenlenmektedir.
SPOR ANONİM ŞİRKETİ KURMAK
Yeni kanun spor anonim şirketini bir spor kulübünün bağlı ortaklığı veya iştiraki ya da spor kulübünden bağımsız olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan ve spor faaliyetinde bulunmak amacıyla Gençlik ve Spor Bakanlığına tescilini yaptıran yapı olarak görüyor.
Bursaspor özelinden gidersek, yukarıdaki yollardan hangisinden yürümek gerekecek?
Bunu camianın iyi tartışması lazım…
Eğer bir spor anonim şirketi sıfırdan kurulacaksa sorun yok. Tek ortak da ilgili sermayeyi koyar ve şirketi kurar.
Bu Bursaspor için bir seçenek değil, şu anda.
Bağlı ortaklık ve iştirak konusu üzerinde durmalı.
Kanun ‘Bir spor kulübü (Siz Bursaspor olarak okuyun) belirli bir spor dalına ilişkin aktif ve pasif varlıklarını bir bütün olarak, bir spor anonim şirketine sermaye olarak koyabilir veya devredebilir’ diyor.
Bunu yaptığında, şirkette hakimiyet konusu gündeme geliyor.
Bu durumda mevzuat ilgili spor kulübünün spor anonim şirketinde doğrudan ya da dolaylı hakimiyetini öngörüyor.
ORTAKLIK YAPISI VE PAY SAHİPLİĞİ…
Somutlaştıracak olursak;
Diyelim ki, Bursaspor futbol şubesini şirketleştirecek. Bunun için önce genel kurulunu, üyelerin 4’te 3’ünün katılımıyla toplamalı ve karar almalı.
Ve yine diyelim ki, bu karar alındı.
Bu şirkette ortaklık yapısı ve pay sahipliği nasıl düzenlenecek?
Sesli düşünüyorum;
500 paya bölünmüş ve pay başına 3 milyon lira değer biçilmiş olsun.
500 ortaklı bu şirkette hissedarların ortaya koyacağı miktar 1,5 milyar liradır.
Bursaspor’un borcundan daha fazla bir miktar.
Spor anonim şirketlerinde paylar (eğer şirket borsada işlem görmüyorsa) nama yazılı olmalı.
Bu bir zorunluluk. Borsada işlem görüyorsa hamiline yazılı olabilir.
SÖZ SAHİBİ KİM OLACAK?
Bu noktaya kadar ilerlemişken;
- Şirkete sermaye koyan insanların söz sahibi olmayacağı,
- Kulübün şirkette hakimiyetinin devam edeceği,
konularının kafanızda bir soru işareti yarattığını biliyorum.
Bu hissedarlar söz sahibi olamayacaksa niye para yatırıp pay alsınlar, değil mi?
Bu soruyu soranlar da haksız değil.
Dedim ya; şirketleşmek dernekler mevzuatına göre çok zordu, 7405 sayılı kanun şirketleşmeyi düzenledi ama bizim gibi şehir kulüpleri için halen kolay bir konu değil.
Üzerinde hep birlikte kafa yormamız lazım.
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir