Yıllarca Anadolu Efes ve Galatasaray‘ın başında Fenerbahçe ile karşılaşan Ergin Ataman, bu sefer Yunan devi Panathinaikos‘un başında sarı-lacivertlilerle kozlarını paylaşacak.
TRT Spor’a röportaj veren Ergin Ataman, yaz döneminde milli takımda yaşanan devşirme krizine, Scottie Wilbekin ve Shane Larkin’in aldığı cezalara ve Wilbekin’le arasında geçen konuşmaya değindi:
“Bu süreci yeri geldiğinde Türkiye Basketbol Federasyonu aydınlatacaktır. Türk milli takımı antrenörü olarak benim görevim Türkiye’deki milli takımda oynama hakkı olan bütün oyuncuları milli takıma davet etmek ve kadronun belirleneceği son güne kadar o oyuncuların gelmesi için çaba göstermek. Ben bu çabayı gösterdim. Onun için vicdanen çok rahatım.
Burada biraz kulüp yöneticilerini suçlu buluyorum. Sonuçta bakıldığı zaman playoff finallerinde, yarı finallerinde 30-35 dakika ortalamayla oynayan oyuncuların, 20 Ağustos’taki Hırvatistan maçından 10 gün sonra, iki hafta sonra kulüplerin hazırlık maçlarında oynayan oyuncuların tam da o dönemde milli takımda oynayamayacak kadar sakat olması ancak ve ancak Türkiye’ye gelip milli takım sağlık heyetinin son gün yaptığı kontrollerden sonra ortaya çıkabilirdi. Bu olamadı. Ben bunu belirttim.
Ondan sonraki süreçte bu oyunculara bu cezaları ben verdirmedim. Benim böyle bir gücüm yok, ben sadece milli takımın teknik patronuyum. Fakat Türkiye’de bu hususta daha önceden yapılan bazı yönetmelikler var. Devşirme hakkı elde ettiğiniz zaman bunun getirdiği maddi manevi avantajlar var. Kulüplerin avantajları var. Bunu kullanmadığınız, milli takımda olmadığınız zamanlar için de yönetmelikler belirlenmiş. Federasyon da, disiplin kurulu da, tahkim kurulu da bana göre o yönetmelikler çerçevesinde bu kararları verdi.
Kim Larkin gibi, Wilbekin gibi oyuncuları kaybetmek ister? Fakat tabii ki burada herkese de bir sorumluluk düşüyordu. Özellikle Larkin’in Türk olmasında ciddi anlamda çaba sarf eden bir kişi olarak Cumhurbaşkanımızın teveccühüyle Türk olan, milli olan, milli takımda oynaması kararlaştırılan bir oyuncuyla alakalı böyle bir cezaya gidildiği için herkes çok üzgün. Şunu söyleyemezsiniz: ‘EuroLeague sezonunun tamamında, Türkiye Ligi playofflarında, kulüplerin hazırlık maçlarında oynarım; milli takım dönemi geldiği zaman rehabilitasyonla geçireceğim’. O zaman bu diğer oyunculara haksızlık olur.
Wilbekin, Rodos’ta rakip takımdayken biraz sevimsiz bir şekilde geldi. Ben Türk milli takımının ve rakip takımın hocasıyım. Onunla hiç konuşmayabilirdim fakat bir diyaloğa girmek istedi. Ben de hiçbir şekilde tartışmaya girmeden bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledim. Basına Wilbekin’e ulaşmak istediğim yansımış. O da bana ‘Sen beni aramadın ki?’ dedi. Ben de ‘Evet, ben zaten hiçbir zaman seni aradığımı söylemedim ki.
Sonuçta görevli olan federasyonun kurumu, genel menajeri, yöneticileri var. Onlar senle temas kurdular, onlar bana bilgi getirdiler. Ben hiç kimseye Wilbekin’i aramadım, telefonuma çıkmadı demedim’ dedim. ‘Biz seninle bu konuda anlaşamıyoruz’ dedi. ‘Evet, anlaşamıyoruz’ dedim. ‘Ben o dönemde sakattım’ dedi. Evet, sakat olabilirsin. Tabii ki bu bir soru işareti. Dediğim gibi; playoffun son maçında oynamışsın, kendi kulübünün hazırlık maçında oynuyorsun ama olabilir, yazın sokakta yürürken sakatlanmış olabilirsin.
Larkin gerçekten öyle geldi. İlk geldiğinde dizinde ödem tespit edildi. Bu bir gerçek. Fakat Wilbekin Türkiye’ye gelmedi. Bana bunu söyleyecek olan kendisi değil, milli takımın sağlık heyeti. Gelirsin, sağlık kontrolüne girersin, en son güne kadar sağlık heyeti seni iyileştirmek için çaba sarf eder, ondan sonra ‘bu oyuncu oynamayacak’ raporu verir. Sen de oyuncu olarak gelip ‘Koç ben buradayım, sağlık heyeti de burada, ben oynamayacağım’ dediğin anda ben zaten seni zorla oynatamam ki.
Ben Wilbekin’e bunu anlattım. Tabii burada yaratılan algı, kulüplerde bazı yöneticilerin sanki cezaları ben yapmışım gibi yarattığı algı… Ben niye yapayım? EuroLeague’de oynamayacak olsalar bana Panathinaikos olarak bir avantaj sağlar.
Milli takımın büyük hedefleri var. Vargas gibi iyi, her şeyini milli takım için veren, her dönem koşa koşa milli takıma gelen bir oyuncu olduğu takdirde bana göre kapımız her zaman açık olmalı. Avrupa’daki birçok ülkede bu var. Böyle olacaksa da hiç olmasın daha iyi.”
Bu haber ilginizi çekebilir