Türkiye, 1960 yılında başlayan Avrupa Şampiyonalarında elemeleri geçerek Euro 2024 ile birlikte 6. kez finallerde boy gösterdi.

A Milli Futbol Takımı, 1996, 2008 ve 2016’da Fatih Terim, 2000’de Mustafa Denizli ve 2020’de Şenol Güneş yönetiminde finallerde sahaya çıktı.  1996, 2016 ve 2020’de gruplardan çıkamadık.

İLK KEZ 1996’DA AVRUPA ŞAMPİYONASI FİNALLERİNE GİTTİK

1996 yılında A Milli Takım bir ilki başararak İngiltere’de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri’ne katılmaya hak kazandı.

Milli Takımımız, 1996 Avrupa Şampiyonası elemelerinde İsviçre, İsveç, Macaristan ve İzlanda ile birlikte 3.Grup’ta yer aldı. 8 maçı 4 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgiyle İsviçre’nin ardından ikinci sırada tamamlayan Milliler, İsveç’i ardından bırakıp o günkü statüye göre ‘en iyi ikinciler’ arasında yer alarak İngiltere’deki finallerin yolunu tuttu.

Ancak finaller Milli Takımımız ve ülkemiz için bir hayal kırıklığı oldu. Nottingham’daki ilk iki maçta Hırvatistan ve Portekiz‘e 1-0, Sheffield’daki son karşılaşmada ise Danimarka‘ya 3-0 yenilen millilerimiz, grubu gol atamadan, puan alamadan tamamlayarak elendi.

2000 YILINDA ÇEYREK FİNAL OYNADIK

2000 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final Milli Takımızın tarihinde önemli bir dönüm noktası… Mustafa Denizli yönetiminde, Hollanda ve Belçika’nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Şampiyonası finallerinin yolunu tutan Milli Takımımız, İtalya, ev sahibi Belçika ve İsveç‘le birlikte B Grubu’nda yer aldı.

Arnhem’deki 2-1’lik İtalya yenilgisi ile turnuvaya kötü bir başlangıç yapan Milli Takımımız, Eindhoven’da İsveç‘le 0-0 berabere kaldıktan sonra grubun finali niteliğindeki karşılaşmada ev sahibi Belçika’yı Brüksel’de 2-0 yenmeyi başardı.

Bu galibiyet, ay-yıldızlı ekibimize İtalya’nın arkasından grup ikinciliğini ve futbol tarihimizde bir ilk olan çeyrek finali getirdi. Ancak Amsterdam’da oynanan maçta Portekiz karşısında 2-0 mağlup olup turnuvaya veda ettik.

2008 UNUTULUR MU?

2004 Avrupa Şampiyonası ve 2006 Dünya Kupası finallerine katılamayan Türkiye, 2008 Avrupa Şampiyonası öncesi yeni bir sayfa açtı; Türk vatandaşı olan yabancı futbolculara Türk Milli Takımı’nda oynama şansı verildi. İlk olarak da Fenerbahçe’nin Brezilyalı futbolcusu Marco Aurelio Türk vatandaşlığına geçerek Mehmet ismini aldı ve Lüksemburg’la oynanan hazırlık maçında kadroya girdi.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde C Grubu’nda Yunanistan, Norveç, B. Hersek, Macaristan, Malta ve Moldova ile eşleşen Türkiye aldığı başarılı sonuçlarla grubu Yunanistan’ın arkasından ikinci sırada tamamlayarak, Avusturya ve İsviçre’de ortak düzenlenen Euro 2008 finallerine katılmaya hak kazandı.

DESTAN YAZILDI

Türkiye bu turnuvada herkese yeni bir ufuk çizdi. Skorun dışında güzellikler gösterdi. Topun yuvarlaklığını, oyunun güzelliği ve belirlenemezliğini, bitti denildiği anlarda bile umuda vakit ayırmak gerektiğini anlattı. Bu yönüyle sadece Türkiye değil, dünyanın bütün futbolseverleri milli takımımızı alkışladı.

Türkiye-Portekiz

Grupta ilk maçta Portekiz’e 2-0 yenilen Türkiye, ikinci maçta İsviçre önünde 1-0 geri düştü. Ama 57.dakikada Semih, 90.dakikada Arda galibiyeti getiren gollerimizi attı.

Türkiye-İsviçre

Üçüncü maçta Millilerimiz Cenevre’de Çek Cumhuriyeti karşısına çıkmıştı. 2-0 geri düşmüştük, ama muhteşem bir geri dönüş hikayesi yazılmak üzereydi. Önce Arda ve ardından Nihat’ın 88 ve 90.dakika golleri ile kazanmıştık.

Artık dünya futbolunda sözü geçen herkes aynı şeyi söylüyordu: Türkiye her an her şeyi yapabilir. Gerçekten de bu kimlik çok yakışıyordu takıma.

Herkes rakipleri favori gösteriyor, rakipler de her maçta ona uygun olarak öne geçiyor, ama yılmayan, yenilmeyen bir Türkiye aniden ortaya çıkıyor ve tahminleri altüst ediyordu.

Türkiye-Çek Cumhuriyeti

İşte Hırvatistan maçı da bunun son örneğiydi. Golsüz sona eren 90 dakikanın ardından uzatmaya gidilmiş, Hırvatlar bitime bir dakika kala öne geçmiş, herkesin “Bu iş bitti” dediği bir anda Türkiye Semih’in 120+2’deki golüyle bir kez daha geri dönmüştü. Penaltılarda bizim çocuklar bu moralle kaçırmıyor, yıkılmış Hırvatlar ise sürekli karavana atıyordu. Türkiye tarih yazmış ve yarı finale yükselmişti.

Türkiye-Hırvatistan çeyrek final

YARI FİNALDE RAKİP ALMANYA’YDI

Yarı final, Avrupa Şampiyonası finallerinde bugüne dek ulaştığımız en üst noktaydı. Eksiklerimizin çokluğuna rağmen başlangıçta Almanlara göz açtırmadık ve Lehmann‘ı da direkleri de tanımayıp öne geçmeyi bildik. Yediğimiz iki golün ardından da inancımızı yitirmemiştik. Ne de olsa daha önce de benzer manzaraları yaşamıştık.

Nitekim Semih’le gelen beraberlik golü ‘Türklerin geri dönüşü’ydü. Ama unuttuğumuz bir şey vardı. Futbol, Almanların kazandığı bir oyundu ve bu defa son dakika golüyle veda eden biz olduk. Lahm 90.dakikada Almanlar’ı finale taşıyan golü atmıştı.

Türkiye-Almanya yarı final

En iyisini oynadığımız maçta en kötüsüyle karşılaşsak da galipti bu yolda mağlup.

2008 yılında Fatih Terim’in teknik patronluğundaki kadromuzda Kaleciler Volkan Demirel, Rüştü Reçber, Tolga Zengin, Savunma Oyuncuları Gökhan Gönül, Sabri Sarıoğlu, Gökhan Zan, İbrahim Kaş, Emre Aşık, Servet Çetin, Hakan Kadir Balta, Uğur Boral, Emre Güngör, Orta Saha Oyuncuları Mehmet Aurelıo, Mehmet Topal, Emre Belözoğlu, Tümer Metin, Yıldıray Baştürk, Hamit Altıntop, Ayhan Akman, Arda Turan, Tuncay Şanlı, Kazım Kazım, Hücum Oyuncuları Gökdeniz Karadeniz, Nihat Kahveci, Halil Altıntop, Semih Şentürk ve Mevlut Erdinç yer alıyordu.

Bu ekip, futbol topunun tüm bilinmezliğini, tüm nazını, tüm esrarını kalplere kazıyarak evlerine dönmüştü.

2024 yılındaki takımda da 2008 ruhu görülüyor. Bu kez kalplere neden daha iyi bir tarih kazınmasın.

 

Bu haber ilginizi çekebilir