Sedat Cengiz, Bursaspor’un Bolu Gerede’de sürdürdüğü sezon öncesi hazırlık kampında SporBursa’ya verdiği röportajda transfer süreci, yeni sezon hazırlıkları, sezondaki hedefler, futboluyla ilgili ayrıntılar ve TFF 3.Lig 1. Grup’taki rakiplerle ilgili açıklamalarda bulundu.
SEDAT CENGİZ’İN KARİYERİ
Sedat Cengiz, 1 Ağustos 1992 Bursa doğumlu… Futbola Bursa’da başladı ve filiz lisansı Bursa Güvenspor’da çıktı. 2008 yılında Arabayatağıspor’dan Denizlispor’a transfer oldu ve 2010 yılında burada profesyonel imza attı.
Daha sonra Sandıklıspor, Karacabey Belediyespor, Fatih Karagümrük, Sakaryaspor, 1920 Maraşspor, Tekirdağspor, Erzincanspor, Gölcükspor, Nazilli Belediyespor, Vanspor, Düzcespor ve Menemen FK’da forma giydi.
Sedat, kariyeri boyunca TFF 2.Lig’de 126, TFF 3.Lig’de 234 maçta forma giydi ve 15 Türkiye Kupası maçı oynadı. 2.Ligde 42, 3.Ligde 57 ve kupada 3 olmak üzere toplam 102 gole imza attı. 92 sarı kart 4 de kırmızı kart gördü.
Sedat Cengiz, bu yıl başlayacak Bursaspor kariyeri öncesinde geçen sezona TFF 2.Lig’de Düzcespor’da başladı 14 lig, 2 kupa maçında bu takımın formasını giydi. Ardından ara transferde bir başka 2.Lig takımı Menemen FK’ya transfer oldu. Burada da 9 maçta forma giyerek sezonu bitirdi. Geçen sezonu toplam 25 maç, 8 gol, 5 sarı ve 2 kırmızı kartla tamamladı.
Bursa İznik Elmalı doğumlu olan deneyimli 10 numara Sedat Cengiz’in Celil İnce’nin sorularına verdiği yanıtları aşağıda okuyabilir veya linke tıklayarak videoyu da SporBursa Youtube kanalından izleyebilirsiniz:
-Futbola nerede başladın ve şu ana kadar olan serüveni özetler misin?
-Futbola Bursaspor altyapısında başladım. Daha sonra 1 sene Arabayatağı’nda amatör olarak oynadım ve Denizlispor’a gittim. İlk başta Denizlispor ile sözleşme imzalamama rağmen profesyonel olamadım ama 1-2 sene gecikme ile profesyonel futbolculuk kariyerime başladım. Ege ekibinden sonra 3. Lig takımı Sandıklıspor’a gittim. Daha sonrasında ise 17-18 sene alt lig takımlarında forma giydim.
– 18 yılın ardından Bursa’ya ve Bursaspor’a dönüş hikayesini anlatır mısın?
– Bursaspor her zaman bizim kalbimizde ve gönlümüzdeydi. Bursaspor’un transfer tahtasını açacağını duyunca her Bursalı oyuncu gibi biz de heyecanlandık. Bize de bir fırsat ve talep gelebilir diye umut ettik. Transfer sürecimde çok farklı hikayeler var. Recep Bülbül ile başlayan ve Coşkun Yavuz ile biten bir dönemdi.
Bursaspor yönetimi transfer tahtasına odaklanmıştı ve Bursa’ya gelmek isteyen biz dahil çok futbolcu vardı. İlhan Depe ile benim çok eski bir yakınlığım var. İlhan için transfer görüşmelerinde ben de bulunmuştum. Oradaki sohbetlerimizden sonra bana da Bursaspor’u bekleyebilir misin demişlerdi. 2.Lig’den ciddi kulüplerden transfer teklifi almıştım ama ben hepsine önce Bursaspor’u bekleyeceğimi söyledim. Gerekirse son güne kadar da bekleyecektim. Ben Bursaspor’a gelmek için ciddi bir sabır gösterdim; çünkü benim ilk tercihim her zaman Bursaspor’du.
– Pablo Martin Batalla ile ilk etapta Bursa’da hazırlandınız, şimdi de ikinci etap kampındasınız. İlk gözlemlerin neler, takım için, takım içindeki atmosfer için?
– Şu an Bursaspor’da oynayan çoğu arkadaş zaten birbirleriyle eskiden tanışıyor. Ya aynı takımda oynamışlardır ya da rakip olarak karşılaşmışlardır.
Bu sebeple çok kısa sürede aile ortamını kurmayı başardık. İdmanlarımızı takip ettikçe sizler de bunu çok net olarak gözlemleyebilirsiniz.
Yönetim bu konuda çok hassas çalıştı özellikle yeteneğe değil daha çok karaktere odaklanıldı. Buraya aidiyet duygusunu yaşayacak, burasını sahiplenecek oyuncuları bir araya getirdiler. Burası yeni kurulmuş bir takım gibi gözükse de biz takımdan daha çok bir aileyiz.
Bursaspor’da kulübün efsane oyuncularından Batalla’nın olması da şu anki olumlu havanın oluşumunda çok büyük bir etken. O’nun da istekleri ve talepleri doğrultusunda çok doğru bir oyuncu grubu kuruldu. Bursa’daki ilk etap bizim için çok iyi geçti. Burada da henüz birkaç gün olmasına rağmen çok iyi çalışıyoruz ve idmanlarımız oldukça neşeli bir ortamda geçiyor.
– Pablo Martin Batalla ile çalışmak konusunda ilk günlerde neler söylersin?
– Benim için ekstra zor olacak. Çünkü bu sene O’nun bıraktığı bir emaneti taşıyacağım. Kendi mevkiimde oynayan bir hoca ile çalışmak benim için oldukça zor olacak. Belki benden farklı talepleri olabilir. Bende kendisini görmek isteyecektir belki de… Biz de O’nun talepleri doğrultusunda sahada her şeyimizi vereceğiz.
Pablo ile belki aynı dili konuşmuyor olabiliriz ama o bakışları ile hareketleri ile ya da antrenmandaki müdahaleleri ile ne istediğini çok net bir şekilde ifade edebiliyor.
Ben çok farklı hocalarla çalıştım ama şu kısa sürede şunu söyleyebilirim ki; futbolculuğu kadar hoca olarak da Bursaspor’da çok büyük işlere imza atacağını düşünüyorum. Hocamız şu an oynayacağımız 14 rakibi de çok iyi biliyor. Ben kendim de şahit oldum çok fazla maç izliyor. Rakiplerimiz hakkında çok fazla bilgisi var ve ben bunun avantajlarını lig başlayınca çok fazla göreceğimi düşünüyorum.
– Seni 10 numaralı forma ile izleyeceğiz, bu nasıl oldu? Hikayesini anlatır mısın?
– Bana Bursaspor’a transferim ile ilgili telefon geldiğinde tek isteğim 10 numaralı formayı giymekti. Başka hiçbir talepte bulunmadım. Mevkii olarak hocamız beni farklı mevkilerde de oynatabilir. Geçtiğimiz sezon çoğu maçta forvet olarak da oynadım.
Ama 10 numaralı forma benim için çok anlam ifade ediyor. Benim çocukluğumdan beri uğurlu rakamım 10 numara. Çoğu kulüpte ben bu forma numarasını giydim.
Bir Bursalı olarak çoğu kişi benden 16 numaralı formayı giymemi istedi ama ben benimle bütünleşmiş 10 numaralı formayı almak istedim. Hem Pablo’dan hem de kendi geçmişimden dolayı 10 numarayı istedim.
– Sedat Cengiz nasıl bir futbolcu? Bursasporlular için kendi futbolunu biraz anlatır mısın?
– Kaybetmeyi hiç sevmem ve kesinlikle mağlubiyeti kabullenmem. Sahada agresif görünürüm ama bunu rakibe karşı değil de topa karşı kullanırım. Daha çok zekam ile oynamayı severim. Takımıma yardım etmeyi çok severim. Hiçbir zaman rakiplerimden korkmam ve geri adım atmam. Oynadığım takımları çok sahiplenirim. Kulübün her zerresini benimserim o yüzden gittiğim çoğu takımda kaptanlıklar yaptım ve sorumluluk aldım. Sorumluluk almam için kaptanlık bandını takmama gerek yok.
Bursaspor’u buralardan alıp eski günlerine, layık olduğu yere taşımamız gerekiyor. Böyle bir şehir, camia, taraftar burayı hak etmiyor.
Bursaspor’un yeri Süper Lig, hatta daha da ötesi Bursaspor her sene Avrupa’da oynamalı. Umarım biz de bu kulüpte güzel anılar bırakarak Bursaspor’u eski günlerine götürebiliriz.
– Bursaspor taraftarları için mesajın ne olur?
– Bursaspor’a rakip olduğumuz zaman hep tribünlere dönüp bakardım, ‘keşke bu taraftarın önünde oynasam’ diye. Rakip olarak oynadığımda daha İstiklal Marşı’nda yarattıkları atmosferden sonra tüylerim diken diken olmuştu.
Bursaspor taraftarını gördüğüm an çok farklı bir duyguya kapılıyorum çünkü bu topraklarda büyüdüm, belki tribündeki birçok kişi sokakta top koşturduğumuz arkadaşlarımız. Buraya olan bağlılığı çok iyi biliyorum. Allah bana da bu büyük taraftar önünde oynamayı nasip etti.
Daha önce İlhan Depe ile de çok konuşuyorduk, ‘O büyük taraftarın önünde bize de nasip olur mu?’ diye. Bu sene şehirdeki hava çok olumlu anlamda değişti. Şehrin dinamikleri Bursaspor’un etrafında toplandı. Bursaspor taraftarını anlatmaya gerek yok, onlar tek kelime ile mükemmel ötesi.
– TFF 3.Lig 1.Grup’ta Bursaspor’u nereye koyuyorsun?
– Biz Bursaspor’uz. Oynadığımız her takım bize karşı her zaman ekstra oynayacaktır o yüzden biz daha fazla efor sarf etmek zorunda olacağız.
Bu ligde şöyle bir gerçek var ki, kimse bizim taraftarımız gibi 40 bin kişiye karşıya oynamayacak.
Rakipler de bu taraftar önünde bizim işimizi oldukça zorlaştırmaya çalışacaktır.
Bize de oyuncu grubu olarak bu gibi durumlarda ekstra iş düşüyor. Ama Bursaspor’u bu grupta bir yere koymam gerekirse biz bu grubun en net favorisiyiz.
Bu haber ilginizi çekebilir