…Veee şampiyonluk ile sonuçlanması çok güzel…
Final maçına kadar İtalya, Amerika galibiyetleri resmen birer savaştı. Hem taktik hem de mental bir savaştı.
İlk maçtan başlarsak…
İtalya karşısında, buraya gelene kadar oynadığımız maçlardan çok daha üstün bir voleybol oynadık. Servis, oyun kurma, karşılama, atak, blok ve defansta gerçekten eksik olan İtalya karşında çok üstündük.
Amerika Birleşik Devletleri maçı için de hemen hemen aynı şeyler söylenebilir.
MOTİVASYON VE İSTEĞİN SONUCU
Filenin Sultanları;
Çin maçına müthiş istek ve motivasyon ile başladı ve tüm maçın temposunu biz ayarladık. Verdiğimiz sette bile rakibi yakalayıp geçme şansını servisler ile kaçırdık.
Bu turnuvanın teknik, taktik yorumlarına çok girmek istemiyorum, çünkü sonuç belli oldu ve yapılan her şeyin doğru olduğu ortaya çıktı.
Geçen yazımda da yazdığım gibi içeriden bilgi sahibi olmadan, duyumlar ile dışardan yorumlar yapmak, inanın gereksiz. Kimin oynayacağı, pozisyonu, hangi sayıda hangi performans ile oynadığını bilmeden yorumlar boş işler.
Turnuva sonunda genel bakış ile düşünmek daha doğrudur.
Aylardır aynı insanlar (staff ve diğer oyuncular yöneticiler) ile birlikte kamp yapmak insanı bozar, maç sonu eleştiriler, performans katkıları, kritik sayılarda tercihler, pas kalitesi vs vs…
UYUM ÇOK ÖNEMLİ
O kadar çok şey etkiliyor ki sporcuyu; sabır göstermek, anlayışlı davranmak, özel ilişkilerinin sonuçları, özlem duyguları, sakatlık, sağlık problemleri, bunların hepsi ile başa çıkmak ve göğüs germek staff içindeki görev bölüşümü yapmış kişilerin başarısı ile değerlendirilmeli.
Mentör, psikolog, takım menajeri ve federasyon temsilcisinin uyumları bu sonuçta mutlak etkili. İnanın, böyle turnuvaların performans sonuçlarını teknik ve taktik kadar etkiliyor.
“Öyle oynadık, böyle oynadık” olayından daha önemlidir. Final oynama konusunda, bunun etkisi taktik kadar etkilidir.
Bizim de “servis yönü- atılacak kişi- rakibin servis yönü- kime atacağı- kim ile kapatılacağı- yardımlaşma- rakibin hücum yönleri- blok yerleri- blok taymingi- defans yerleşimi vs vs bunların hepsi teknik toplantıda konuşulur, sporculara pozisyon olarak verilir.
Uygulamada sonuç sporcudadır. Bu turnuvada bunlar başarıldı. Ben bunun üzerini vurgulamak istiyorum başından beri… İyi takım olmak da budur. Bıkmadan (bıktırmadan) çalışmak (buna inandırmak) iyi bir teknik kadro ve mental eğitim ile olur.
HER KADEMEDE EĞİTİM ŞART
Sanmayın ki sadece sporcuların eğitime ihtiyacı var. Teknik kadronun da iyi bir eğitim ve kafa sağlığına ihtiyacı vardır. Ben işin bu yönü ile daha kolay sonuç alındığına inanan insanlardanım.
Günlerce doğru planlama ile antrenman yapsanız da, sporun bu yönünü göz ardı edersiniz sonuç almak çok zordur.
ZAFERİN KEYFİNİ ÇIKARALIM
Şimdi MİLLETLER LİGİ ŞAMPİYONLUĞUNUN keyfini çıkaralım.
Türk kadınının Uluslararası arenada, takım sporlarında bir ilki yaşatmasının mutluluğunu sonuna kadar hissedelim.
Darısı erkek voleybol takımımızın Altın Lig’de final maçlarında başarılı olup Milletler Ligi’ne katılma hakkı elde etme şansı yakalaması…
Sağlıcakla kalın.
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir