Türkiye’nin en güzel markası: Filenin Sultanları
Sevgili voleybol severler,
Voleybolda müthiş bir yaz sezonu geçirdik.
Özellikle kadınlar oynadıkları her maçı kazandılar. 31 maç oynadılar, bu uzun bir sezon. Çünkü her maç performans maçı… Her maçı kazanmak zorundasınız.
Milletler Ligi (VNL) maçlarını kazanarak şampiyon olduk. Sonra da Avrupa şampiyonu olduk.
Veee en son Olimpiyat elemelerinde de grubumuzu 7’de 7 yaparak lider bitirdik.
DÜNYAYA YAPILAN EN İYİ TANITIM
Asıl gelelim bu turnuvaların hem takımımıza hem ülkemize neler kattığına…
Uzun yılların çalışması, birikimi ülkemizin en büyük yüzü oldu. Sporcular kariyerlerine müthiş eklemeler yaptı.
Ülkemizin bu kadar güzel tanıtımı olmazdı. Milyonlarca dolar harcasanız bunları başaramazdınız. Saatlerce televizyonlardan ülkemizin gerçek yüzü tüm dünyaya yansıdı. Azınlığın söz ettiği olumsuzlukları kimse dikkate almasın. Ama göz ardı da etmeyelim.
Uzun yıllar böyle bir takıma yatırım yapıldı. Her türlü olanak sağlandı. En iyi antrenör, en iyi staff, en iyi salon, en iyi malzeme ve en iyi sporcuların desteklenmesi sonucunda bu başarılar geldi.
Sabır, çalışmak ve inanmak işin özünü oluşturur.
Daha önce de Avrupa ikincisi olduk, olimpiyatlara katıldık ama büyük hepsi üst üste ve arka arkaya geldi.
Daha önce de yazdım. Giovanni Guidetti’nin emekleri ve kattıklarını görmemezliğe gelmeyelim.
Onun döneminde Vargas takıma katılabilseydi bu sonuçlar ona mal edilecekti.
Santarelli hem hazır bir takım aldı hem de Vargas gibi bir devi elinde buldu.
Ama takıma yeni kattığı bir-iki oyuncu onu mahcup etmediler. Ana kadroyu bozmadan, olması gerekenleri yaptı. Oyuncular ile çok çabuk iletişim kurdu. Rotasyonları iyi yaptı.
Uzun yaz sezonunda bıkma durumuna gelen sporcuları dinlendirdi. Bunlar bir takım çalışması.
Yanındaki yardımcı antrenörler İtalyan, sadece Recep Vatansever maç öncesi ulusal marşımızı söylüyor.
SANTARELLİ’NİN YENİLİKLERİ…
Gelelim oynanan voleybola…
Gerçekten Santarelli takıma mental rahatlık kadar adalet ve taktik katkı verdi. Hangi oyuncunun neler yapabileceğini izleyip onlara bu şansı verdi.
Voleybol da olması gereken varyasyonları oyunun içine kattı.
Hücum şansımızın artması özgüveni arttırdı.
Oyunculara gelince …
Hepsinin gözlerinden öpüyorum.
Hep söyledim, herkesin denizde tatil yaptığı, gezdiği, yattığı dönemde ful antrenman yaptı. Kimse sakatlık, hastalık ayaklarına yatmadı ve kaçmadı.
VARGAS DÜNYANIN EN İYİSİ
Melissa Vargas en önemli katkıyı sağladı. Hangi takımın Vargas’ı varsa o buraları görebilirdi. Bence şu anda bu performans ile dünyanın en iyisi.
Boskoviç, Egonu, Haak bence ondan sonra sıralanır. Her maç 20-35 sayı ile oynaması takıma en az bir set kazandırıyor demektir.
Pasörler Cansu ve Elif maksimum oynadılar. Elif’in böyle turnuvaları biraz daha oynaması gerekiyor. Cansu’nun hem kulüp hem de milli takımda oynamadığı turnuva kalmadı.
Tabii ki maç içinde hem pas kalitesinde hem de pas yönü tercihlerinde hatalar olacak. Ama antrenörün talimatları, eline gelen manşetlerin kalitesine dikkat etmek gerekiyor.
Break-point’lerde kurgulanan bir takım oyunu ve tercihler var her takımda olduğu gibi…
EBRAR UNIVERSAL OYUNCU
Ebrar yeni oynadığı bölgesinde gerçekten büyük başarı sağladı. Büyük oyuncular pozisyon değişikliklerinde yerini yadırgamaz. Servis karşılamada herkesin beklediği hata oranı çok düşüktü.
Bu onun oyuna konsantrasyonu ve manşet çalışması sonucu.
Voleybolda değişik pozisyonlarda oynayan oyunculara “universal” oyuncu denir. Her yerde oynayabilir. Ebrar da dünya çapında oyuncu olma yolunda.
Hande gerçekten çok güzel bir turnuva yaşadı. Özellikle arka alanda altı numaradaki defansları, yer tutması takıma çok katkı sağladı.
Defanstan dönen topları oynayıp sayıya döndürmek +1 demektir. Hücumlarda da en yüksek istatistikleri tutturdu.
Orta oyunculardan Zehra hem blokta hem de ataklarda belirli bir standart ile oynuyor. Pasörün eline gelen manşet kalitesine göre ortalar göz önüne çıkar. Ama blok asıl işleri.
Eda’ya ayrı bir yer açmak gerekiyor. Gerçekten bu yaşta bu performans ile turnuvayı tamamlamak büyük başarı. Atak ve blokta müthiş yer tutuyor ve yer kaplıyor. Tek ayak ataklar takıma hücum için yer açıyor. Onun turunda kazandığımız sayı ile ara açılıyor.
Libero Gizem takıma tekrar döndüğünden beri müthiş bir performans gösterdi. Bu takımı hak ediyordu. Ama önceki antrenör onunla çalışmak istemedi. Ben bunu anlayabiliyorum. Çalıştığı takımda istemeyebilir ama iş milli takım olunca bazı şeyleri dışarda bırakmak gerekiyor.
Yedekler diyemeyeceğim, çünkü oyuna giren herkes işini en iyi yapmak için büyük çaba gösterdi.
İlkin, Derya, Simge, Ayça, Kübra, Aslı ve diğerleri bu takımın bir parçası…
DÜNYA KUPASI KAZANDIK!
FIVB son anda, son dakikada statüde bazı değişiklikler yaparak herkesi şaşırttı.
Olimpiyatlara katılım için alınan sonuçlar ve Dünya Kupası kararları ile son anda elimizde bir kupa bulduk.
Japonya’da aynı zamanda “Dünya Kupası” adı ile oynanan Olimpiyat Elemeleri sonrasında grup birincisi olarak bize bu kupayı verdiler.
Bu yıl girdiğimiz her turnuvayı kazanarak tamamladık ve artık bunun keyfini çıkarmalıyız.
Şampiyonlara gereken saygıyı ve sevgiyi gösterelim…
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir